Merhaba
Umarım
keyiflerin yerindedir. Burada yazdıklarım hakkında aklına takılan bir
soru ve uyguladıklarınla ilgili başarı hikayelerin olduğunda benimle
paylaşmayı sakın unutma.
Şimdi gelelim bugünün önemli maddesine,
Bir insanı nasıl hatırladığımız, o kişiyi en son nasıl gördüğümüzle yakından ilgili.
Son
görüşmenizde birlikte çok iyi zaman geçirdiğin bir arkadaşını düşün.
Doğal olarak onunla tekrar görüşmek istersin ve yeniden
karşılaştığınızda aynı coşkuyu hissedeceğini düşünürsün. Bir de son
görüşmelerinizde çok sıkıldığın bir arkadaşını düşün. Bu durumda onunla
tekrar görüşmeye istekli olur muydun?
Bir
kızla birlikte geçirdiğin zamanlarda bu konuya dikkat etmelisin.
Hoşlandığın bir kızla birlikteyken zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın.
Görüşmenizin en keyifli anlarını tüketip, artık sıkıntı ve bıkkınlık
dışında hiçbir şey kalmayana kadar onun yanından ayrılmazsın, değil mi?
Oysa
bunun sonucu pek de iyi değildir. Bir sonraki görüşmenizde muhtemelen
önceki görüşmenin keyifli anlarını yeniden oluşturmak için zoraki bir
çaba sarfedeceksin, sonrasında ise heyecanın tükendiği, sıkıntı ve
bıkkınlık anlarına geri döneceksiniz. Bu olay tekrarlandıkça, kızın seni
düşündüğünde sıkıntı hissetmesi kaçınılmaz.
Kızla
görüşmenizi bir dizi film gibi düşün. Eğer her bölüm keyifli ve
heyecanlı bir şekilde bitiyorsa, sonraki bölümü iple çekersin. Her
bölümün bitişi, sonraki bölümden nasıl bir beklentin olacağını belirler.
Eğer
kızın seninle görüşmeyi heyecanla beklemesini istiyorsan, her bölümü en
heyecanlı yerinde bitirmesini bilmelisin. Konuşmanızın en keyifli, en
heyecanlı yerinde, daha sonra kaldığınız yerden devam etmek üzere kalkıp
gitmesini öğrenmelisin.
Tabi
sohbetin en keyifli, heyecanlı yerinde kalkabilmen öncelikle dünyanın
en sıkıcı adamı olmamanı ve keyifli sohbet edebiliyor olmanı
gerektiriyor. :) Eğer mırıldana mırıldana konuşan, konuştuğu zaman
karşındakinin “Bitsin de gidelim” dediği bir iletişimciysen önce bunlar
üzerinde çalışmalısın. Neyse ki bugüne kadar yardım ettiğim kişilerde bu
sorunu 2 temel parçayı hallederek çok kısa süre içinde çözebildiğimizi
gördüm. Bu parçalar Politikacı Tekniğininin kapsamlı versiyonlarında
mevcut.
Yukarıda
bahsettiğimiz yüksek notada ortamdan ayrılma konusuna tekrar dönersek,
benim bu tekniği buluşum kesinlikle teoriler üzerinden ortaya çıkmadı.
Kızların nabzını tutmayı iyi bilen birçok erkeği gözlemledim, hepsi bu
tekniği biliyor ve uyguluyorlar. Ben de pratikte bunun ne kadar önemli
olduğunu kendi tecrübelerimle gördüm.
Bunun
için artık sen de, başlangıçta zor da gelse, zirvedeyken ortamı terk
etmeye alışmalısın. Emin ol, böylece onun gözünde çok daha değerli
olacaksın.
Bir sonraki makalemde görüşene kadar kendine ve kızlara iyi bak...
Harun D.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder